Olgu Sunumu: Bulantı, Kusma ve Atriyal Fibrilasyon
Fadime Göker1, Doç. Dr. Aksüyek Savaş Çelebi
(1) TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Dönem 4 Öğrencisi
Atriyal fibrilasyon, aritminin başlaması ve sürmesini kolaylaştıran çeşitli atriyal elektrofizyolojik ve yapısal değişiklikler ile karakterizedir. Otonom sinir sistemi, yaşlanma, atriyumun büyümesi gibi etmenler bu elektrofizyolojik özellikleri etkileyip değiştirebilir. Otonomik sinir sisteminin atriyal fibrilasyonu tetikleyici rolü olduğu bilinmektedir. Yoğun parasempatik ve sempatik stimülasyon farklı yollardan atriyal fibrilasyona neden olabilirler. Vagal stimülasyon atriyal refrakter periodu kısaltırken; sempatik hiperaktivite otomasite artışı ve mikroreentrylere sebep olarak atriyal fibrilasyon ile sonuçlanır. Bu kapsamda vagal refleksle birlikte atriyal fibrilasyon atakları görülebilmekte ve bu tabloyla seyreden birçok olgu örneği literatürde yer almaktadır. Bu olguda çarpıntı şikayeti ile başvuran 36 yaşındaki kadın hastanın ritim holter incelemesinde tespit edilen atriyal fibrilasyon ataklarının bulantı/kusma ile eşzamanlı gerçekleştiği görülmüştür. Eşlik eden kronik bir hastalığı olmayan, yapılan ekokardiyografik incelemesinde herhangi bir yapısal bozukluğu bulunmayan hastanın atriyal fibrilasyon ataklarının bulantı ile görülen yoğun vagal stimülasyona bağlı olduğu düşünülmüş ve izlenen yaklaşım sunulmuştur. Bu çalışmanın amacı bir olgu üzerinden atriyal fibrilasyonun etiyolojisinde vagal tonus artışını değerlendirmek ve tedavi stratejisini buna göre şekillendirmektir.