Yeni Anahtar Kelime Eklemek İçin Tıklayınız...

e-Posta Print

Özet Sistemi 2022

Sözel Sunum
Derleme Sunum
PNÖMOKONYOZLAR

 

Pnömokonyozlar, organik ya da inorganik partiküllerin akciğerlerde birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalıkları tanımlamak amacıyla kullanılan bir terimdir ve genel bir tanımdır, birçok hastalığı içerisinde barındırır. Aynı zamanda pnömokonyoz bir meslek hastalığıdır ve bu nedenle sosyal açıdan da irdelenmesi gereken önemli konulardan birisidir. Eğer söz konusu bir kot taşlama işçisi ise hastalığımızın spesifik ismi yine biriken maddenin de adının geçtiği silikozistir. Silikozis hastalığı silika partiküllerinin akciğerde birikmesi ile ortaya çıkan ve akciğerde ciddi fibrojenik etkisiyle kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalık maden işçileri arasında bir dönem dul bırakan hastalık olarak anılmıştır. Bu durum silikozisin sosyal açıdan önemini yansıtıyor gibi görünse de bu şekilde anılmasının tıbbi açıdan önemi  hastalığın spesifik bir tedavisinin bulunmayışıdır. Tedavi yaklaşımı olarak sadece silikozisin neden olduğu nefes darlığı, silikotüberküloz ya da cor pulmonale gibi durumlara müdahale edilirken silika tozlarını akciğerden elimine edecek ya da yine silika tozlarının fibrojenik etkisini engelleyecek herhangi bir yaklaşım ne yazık ki bulunmamaktadır. Bu da silikozis hastalığının yüksek derecede mortal seyretmesine neden olmaktadır. Pnömokonyozlar adı altında değerlendirilen bir diğer hastalık ise kömür işçisi pnömokonyozudur(KİP). Bu hastalık ise kömür tozlarının inhalasyonu sonucunda akciğerde birikmesi ve buna bağlı olarak akciğerlerde gelişen fibrozis ile karşımıza çıkan bir klinik durumdur. Bu hastalığın çok farklı şiddetlerde seyreden formları vardır. Bunların ciddiyet sıralaması pulmoner antrakozisten düşük derecede başlayıp, basit KİP ve komplike KİP’e doğru artış göstermektedir. Risk grupları arasında kömür madencileri en yüksek riske sahip olan gruptur. Kömür madencileri hem yer altı hem yer üstü madenciliği yaparlar ve yer altı madenciliğinde risk daha da fazla artmaktadır. Bu hastalarda pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonale sıklığı artar. İlk belirtileri veren işçileri ortamdan uzaklaştırmak ve çalışırken koruyucu önlemler almak hastalığın ortaya çıkması ya da gelişmesini engelleyebilecek önlemler arasında sayılabilir. Bu yaklaşım silikozis veya diğer tüm pnömokonyoz hastalıkları içinde geçerlidir. Bir diğer pnömokonyoz grubu ise asbest ile ilişkili hastalıklardır. Bu hastalıklar yine diğerleri gibi asbest liflerinin akciğerde birikmesi ile ortaya çıkar. Asbest liflerinin solunum yollarına girmesi ile ortaya çıkan hastalıklar sadece gelişen fibrozisin ifade edildiği asbestozis ile sınırlı kalmaz. Plevrada lokalize fibröz plak ya da nadiren diffüz fibrozis, plevral effüzyon gibi klinik durumlarla beraber akciğer kanserleri, malign plevral ve peritoneal mezotelyoma, larinks kanseri gibi neoplastik hastalıklar da karşımıza çıkar. Bir diğer dikkat edilmesi gereken durum ise asbest işçilerinin aile bireylerinde de asbest-ilişkili kanser insidansının yüksek olmasıdır. Hastalardaki klinik bulgular gittikçe kötüleşen dispne ve bununla beraber öksürük ve balgam şeklinde kendini gösterir. Hastalık durağan kalabilir ya da ilerleyerek konjestif kalp yetmezliği, kor pulmonale ve ölümle sonuçlanabilir. Madensel tozların yaptıkları hastalıkların yanı sıra organik tozların yaptıkları arasında bissinozis sayılabilir. Pamuk tozlarının inhalasyonu ile ortaya çıkan bu hastalığın ise kendine özgü prezantasyon şekli vardır. İşçiler daha çok haftanın ilk iş günü öksürük ve göğüste sıkışma hissi hissederken diğer günlerde bu belirtiler geriler ve diğer hafta ilk iş günü tekrardan ortaya çıkar. Bununla birlikte hastalık ilerledikçe bu bulgular daha da şiddetlenerek haftanın her günü kendini göstermeye başlar.

2019-02-23 00:00:00
  • silikozis
  • akciğer
  • solunum
  • asbest
  • antrakozis

İkinci
Ahmet Türk